Merhaba cennet Türkiyemin sağlığı değerli, yüreği güzel, ruhu güzel bilinç dolu yaşam dostları.
Obezitenin psikolojik ve medikal komplikasyonları olabilen sosyal ve ciddi bir sağlık sorunu olduğunu artık çoğumuz biliyoruz. Bildiğimiz ama üstünü örtmeye çalıştığımız güçlü duygu ise; kilolu olmanın çoğu zaman bir suç olarak algılandığı.
Çağımızın vebası olan fazla kilolar, beraberindeki diyabet ile toplum ve çocuklarımız arasında hızla yayılıyor. Kanser başta olmak üzere pek çok hastalığın kapısını aralayan beslenme tipindeki ciddi hatalar ise tıp bilimi tarafından yeni yeni keşfediliyor.
Dünyaca ünlü bilim adamları tarafından kanser türleri ve diyabetin önlenmesinde bile; bugün tek sistem kabul edilen intermittent fasting system yani aralıklı aç kalma sistemi; genel sağlık açısından artık çok önemli. Fark edilen gerçek şu:
İnsanoğlu olarak bizlerin avcı-toplayıcı toplum olduğu yontma taş devrinden bu yana genleri değişmedi. Bu genler günümüzde gelişmiş modern toplumda bizim ve çocuklarımız için hayati önem taşıyor. Çünkü; genler değişmedi ama şartlar çok değişti. İletişimdeki aksamalar, davranışsal bozukluklar, tehlikeli depresyon türleri, radyasyon alanları ile kaplı şehirler tıpkı kocaman bir fanus gibi. Bizlerde içinde yaşıyoruz. Kanserojen yapay madde dolu pratik ve lezzetli tuzak yiyecekler, içecekler her yerde her an elimizin altında. İstediğimiz an psikolojimizi ve karnımızı doyurmak için bol bol yiyebiliriz. Birilerine mızrak atıp ok fırlatıp avlanmamıza gerek yok.
Dost acı söyler. Açık konuşmak gerekirse bu yazıyı okuyacaksınız ancak; belki 100 kişiden 10 kişi ailesi ve sevdikleri için gerçekten ''niyet ve sevgi'' boyutunda önlem alacak.
Neden?
Çünkü genler değişmedi...
HAFTANIN BİLİNÇ NOTU
Yapılan bilimsel çalışmalara, deneylere ve deney sonuçlarına bakınca sık sık ve aralıksız yeme düzeninin; hastalık oluşumunu tetikleyen ve toplum sağlığını temelden sarsmak için diyetisyenlere ezberletilen, öğretilen psikolojik bir PR çalışması olduğunu düşünüyorum.
Yine yapılan en güncel araştırmalarda daha önceki sistemlerin kesinlikle bilimsel temellere dayanmadığı ortaya çıkıyor. Bunu görmek için; son yıllardaki kanser vakalarını araştırmanız yeterli.
Sanırım psikolojik ve fizyolojik sağlığımız için; bilimsel temellere dayanarak size özel hazırlanmış sağlıklı besinlerle (bireysel - tıbbi ve profesyonel hedefler hariç) iki öğün beslendiğiniz zaman; her yıl Ramazan ayı geldiğinde güçlü ve sağlıklı olmaktan başka hayatınızda çok fazla değişen bir şey olmayacaktır.
Uğur Uğural
Uğur Uğural Resmi Web Sitesi © YASAL UYARI: 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nu hükümlerince yayın yapan sitemizdeki her türlü içerik, yazılı izin almak ve ilgili sayfamıza link vermek koşulu ile yayınlanabilir. Aksi durumlarda yasal hakkımız saklıdır.