Bir okurum gönderdiği mektupta eşinin kendisini hiç anlamadığını ve antidepresana başladığını yazmış. Kendisinin mektubunu okuduğumda, kadınlarımızı dinlemek neden bu kadar zor diye düşündüm ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Kadınlarımız eşlerine yakınlık hissedip duygularını ifade etmek, anlaşılmak ve hayatı paylaşmak istedikçe; her nedense çözüm odaklı önerilerle karşılaşıyor ve eşleri tarafından çoğu zaman dinlenmiyor.
Erkek beyni duygusal çatışmalarda başarı ve sonuca yöneldiğinden, ilişkiye zaman ayırmak güçleşebiliyor. Sonuçta kadını suçlayıcı, yargılayıcı ve hoşgörüsüz davranışlar meydana gelebiliyor.
Yapılan fMRI (beyin görüntüleme) çalışmaları da bu sonuçları doğruluyor. Duygusal testler, üzüntü anında kadın ve erkek beyninin farklı işlevlere sahip olduğunu gösteriyor. Kadınlarda korkuyu yöneten ve limbik sistemde bulunan amigdala, kaygı durumunda erkeklere oranla daha büyük zarar görebiliyor.
Bilimsel kaynaklar; böylesine bir ortamda yetişen erkek çocukların yaşamı boş ve dolu yönleriyle tartan, hatta mevcut süregelen en yakın sosyal ilişkilerine dahi alaycı ve gizli düşmanlıklar, nevrotik özellikler besleyen karakterler olarak yetiştiklerini gösteriyor. (Engin Geçtan - Psikodinamik Psikiyatri / Birinci Bölüm - 65. ve 73. sayfalar)
Geçen haftaki yazımda ülkemizde 2016 yılında reçete edilen 56 milyon kutu antidepresan ilacın çoğunu kadınlarımızın kullandığına dikkat çekmek istemiştim.
facebook.com/Dr.U.Ugural/KADINLARI DİNLEMEK
Eşlerin birbirlerine verecekleri en önemli armağan, birbirlerini dinleyerek güven ve sevgilerini hissettirmeleri, sağlıklı yaşam sınırlarına saygılı çocuklar yetiştirmeleridir.
Her yönden sağlıklı bir toplum için kadınlarımızı dinlemek yaşamsal önem taşıyor diye düşünüyorum.
Saygı ve sevgilerimle.
Uğur Uğural
Uğur Uğural Resmi Web Sitesi © YASAL UYARI: 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nu hükümlerince yayın yapan sitemizdeki her türlü içerik, yazılı izin almak ve ilgili sayfamıza link vermek koşulu ile yayınlanabilir. Aksi durumlarda yasal hakkımız saklıdır.